22 Ağustos 2015 Cumartesi

genç girişimci

1 – Sevdiğiniz şeyi yapın

Üniversiteden mezun olduktan sonra bir işe girdim ancak maaşım iyi olmadığı için işimden memnun değildim. Her gün işe gitmekten nefret ediyordum. Sevdiğiniz şeyi belirleyin ve daha sonra bu konuda en iyisi olmaya çalışın.

Ürününüze veya hizmetinize olan tutkunuz sürekli motive olmanızı ve zor zamanların üstesinden kolaylıkla gelmenize yardımcı olur. Evet, zor zamanlarda olacaktır. Ancak gerçekten önem verdiğiniz bir işi yaparsanız mutlu olursunuz, bir hedefiniz olur ve en çılgın fikirleri bile gerçeğe dönüştürmek için savaşırsınız.

2 – Odaklanın

Milyonlarca fırsat etrafınızda uçuşurken bir projeden diğer projeye atlamak oldukça çekici gelir. Ancak bu büyük resmi görmenizi engeller. Çoklu projeler üzerinde çalışmak yerine elinizdeki projeye odaklanın ve öncelikle bu projeyi tamamlayın. Kırk tarakta beziniz olursa performansınız, verimliliğiniz ve kaynaklarınız etkilenir. Beş tane vasat projeyle ilgilenmek yerine harika olan bir tane projeyle ilgilenmeniz başarılı olmanızı sağlar.

3 – Online kaynaklardan faydalanın

İnternet tam bir kaynak deposudur. Örneğin iş planlarının yazılması, yasal hususlar, krediler ve hatta yerel kaynaklarla ilgili bilgi almak için U.S. Small Business Administration'i ziyaret edebilirsiniz. SCORE, America's Small Business Development Center, Bplans, VentureBeat ve tabi ki Entrepreneur.com'da kapsamlı bilgiler sunan diğer online kaynaklardır.

4 – Bir akıl hocası bulun

İster yerel bir girişimci, ister bir lider isterseniz de deneyimli bir işletme sahibi olmak isteyin LinkedIn aracılığıyla kendinize bir akıl hocası bulabilirsiniz. LinkedIn en iyi kaynaklardan biridir. LinkedIn'de sadece risk sermayedarları gibi deneyimli akıl hocaları bulmazsınız aynı zamanda girişiminizin başarılı olmasına yardımcı olacak ayrıntılı ağlara sahip ve sizi doğru insanlarla bir araya getirebilecek akıl hocaları da bulabilirsiniz.

Bu kişileri aramaktan veya e-posta göndermekten çekinmeyin. Bu kişilerin büyük bir çoğunluğu genç girişimcilere yardımcı olmaktan memnuniyet duyar. Ben akıl hocamla 12 yaşındayken tanıştım. Büyük bir halı mağazasının sahibiydi. Ben ona gazete satıyordum. Üç ay boyunca her gün ona gazete götürdüm ve bir gün onunla tanıştım. Ona benim akıl hocam olup olamayacağını sordum. Bana tamam dedi. Bugün hala başka birçok insan gibi bana yol göstermeye devam ediyor.

5 – Kendinize dikkat edin

Gençken gayretli ve tuttuğunu koparan biriydim. 12 yaşındayken ilk şeker standımı açtım. Tam olarak ne düşündüğünüzü biliyorum: yenilmez olduğunuzu düşünüyorsunuz. İşte bir son dakika gelişmesi: yenilmez değilsiniz.

Girişimci olarak spor yapmak, dengeli beslenmek ve yeteri kadar uyumak gibi sağlıklı yaşam kurallarını kolaylıkla bir kenara bırakıyorsunuzdur.

Kendinize vakit ayırmayı unutmayın. Başınızı işten kaldırıp mola vermeniz gerekir. Aksi halde psikolojiniz bozulur. Küçüklüğümden beri kitapları dinlemeye bayılırım. Hiperaktivite bozukluğundan dolayı dikkat eksikliğim olduğu için okuma konusunda iyi değilimdir. Bu nedenle kitapları dinlerim. Sizde keyif aldığınız şeyleri yapın.

6 – Pazarınızı tanımlayın

Genç girişimcilerin yaptığı en büyük hatalardan biri pazarı yanlış tanımlamalarıdır. İş planınızın pazarınızla uyumlu olup olmadığını her zaman göz önünde bulundurun. Gece geç saatlerde evlere servis yapan bir pizzacı açmak istiyorsanız üniversite veya iş merkezlerinin yakınları sizin için doğru bir başlangıç noktası olacaktır. Pazarınızı tanımlamanın bir sürü yolu vardır. Örneğin demografik özellikleri veya psikolojik faktörleri araştırabilirsiniz.

Moda sektöründe olan insanlar her zaman 1,2 trilyon dolarlık bir pazarın içinde olduğunu söyler. Teknik olarak bu doğrudur. Ancak ürününüz hippi pantolonlarıysa pazarınız 1,2 trilyon dolar değildir. Dünyada kaç tane hippi var? Bu hippilerden kaç tanesi sizin ürününüzü alacak?

7 – İşinizden bahsederken hevesli olun

Hiç beklemediğiniz anlarda işinizden bahsetmeniz gerekebilir. Asansörde bir yatırımcıyla karşılaşabilir veya öğle yemeği için dışarı çıktığınızda biriyle karşılaşabilir ve satış konuşması yapabilirsiniz. Bu nedenle misyonunuzdan, hizmetinizden ve ürünlerinizden veya hedeflerinizden net ve hızlı bir biçimde bahsedebilmek için her zaman hazırlıklı olun.

Ben bunu girişimciler için etkinlikler düzenleyen birinden öğrendim. Beni üç sene önce öğle yemeğine götürdü ve bana neler yaptığımı sordu. Nasıl cevap vereceğimi bilemedim. Daha sonra satış konuşmamı güzelleştirdim ve birileri bana ne yaptığımı sorduğunda beş kelime veya daha azıyla işimden bahsetmeye başladım. 5 saniyelik, 15 saniyelik ve 1 dakikalık satış konuşmalarınızın provasını yapın.

8 – Yeni başladığınızı aklınızdan çıkarmayın

Biraz para kazandınız diye rock yıldızı gibi davranmanıza gerek yok.  Lüks bir ev, köpek balığı akvaryumu olan bir ofis veya gerçekten hızlı olan bir araba özellikle de başlangıçta aşamasında para israfıdır. Unutmayın ki siz az bilinen bir işletmeyi idare ediyorsunuz. Nakit akışınızı yönetirken dikkatli olun ve giderlerinizi takip ettiğinizden emin olun. Bu cimrilik yapın anlamına gelmiyor. Sadece mantıklı davranın. Başlangıç aşamasındayken bütün nakit paranızı bitirmek istemezsiniz.

9 – Hala kurallar var

Girişimci olmanın en büyük avantajı patron olmaktır. Kendi çalışma saatlerinizi ayarlayabilirsiniz ve şirketinizin vizyonunu geliştirebilirsiniz. Ve bu harika bir şeydir. Ancak gerekli ruhsat ve izinleri almak ve vergi ödemek gibi takip etmeniz gereken bazı kurallarda vardır. Uğraşmanız gereken bu kuralların birçoğu can sıkıcıdır. Ancak bu kuralları da takip etmezseniz başınız belaya girer.

10 – Ne zaman vazgeçmeniz gerektiğini bilin

Tabi ki bende farklı bir sürü şirketler yönettim ve sattım. Ancak kaç tanesini başarılı olamadığı için kapattığımı biliyor musunuz? Tonlarca. Bazıları yeni açılan 10 işletmeden 9'unun ilk birkaç yıl içinde battığını söylüyor.

Kendinizle fazla övünmeniz şirketinizin kapanmasına neden olabilir. Ben bunu üniversiteyken ilk başarısızlığımı yaşadığımda anladım. Yaptığım şeyin işe yaramadığını veya para kazandırmadığını biliyordum. Ancak zaman ve para harcamaya devam ettim. Eninde sonunda gururu bir kenara bıraktım ve durdum. Ne zaman vazgeçmeniz gerektiğini bilin.

Kenny Rogers'ın bir klasik haline gelen "The Gambler" isimli şarkısını duymadıysanız hemen dinleyin. Size harika tavsiyeler verecektir. Neden mi? Bütün iyi kumarbazlar gibi sizin de pes etmeniz gereken zamanlar olacaktır. Olmayacak bir işi devam ettirmektense uzaklaşın ve yanlışlarla ilgili değerlendirmeler yapın. Bu kolay bir şey değildir ancak kaçınılmazdır. Ve bu hatalarınızdan dersler çıkarın.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder