Hedeflenme Odaklan

Hepimizin hayatta başarmak istediği bir şeyler vardır. Güzel bir vücuda sahip olmak, başarılı bir iş kurmak, çocuklarımızı güzel bir şekilde yetiştirmek, en çok satanlar listesine girecek bir kitap yazmak, şampiyonluk kazanmak…

Ve birçoğumuz bunları başarmak için özel ve uygulanabilir hedefler belirleriz.

Hedefler ve sistemler arasında fark vardır.

Açıklamama izin verin:

 

Hedefler ve sistemler arasındaki fark nedir?

Antrenörseniz hedefiniz şampiyonluk kazanmak olur. Sisteminiz takımınıza her gün antrenman yaptırmaktır.

Yazarsanız hedefiniz kitap yazmak olur. Sisteminiz her hafta belli bir yazma programını takip etmektir.

Koşucuysanız hedefiniz maraton koşmak olur. Sisteminiz eğitim çizelgesini takip etmektir.

Girişimciyseniz hedefiniz bir milyon dolarlık bir iş kurmak olur. Sisteminiz satışlarınız ve pazarlama sürecidir.

İşte ilginç bir soru:

Hedeflerinizi tamamen görmemezlikten gelirseniz ve sadece sisteminize odaklanırsanız sonuçlar ne olur?

Diyelim ki siz bir basketbol antrenörüsünüz. Şampiyonluk kazanma hedefinizi yok sayıyorsunuz ve sadece takıma yaptıracağınız antrenmanlara odaklanıyorsunuz. Sizce sonuçlar ne olur?

Bence başarabilirsiniz.

Örneğin bu sene yazdığım bütün makalelere toplam sözcük sayımı ekledim. 12 ay içinde 115,000'den fazla sözcük yazdım. Tipik bir kitap 50,000 – 60,000 kelimesi arası olur. Yani temelde iki kitap yazmış oldum.

Aslına bakacak olursanız bu bana sürpriz oldu çünkü yazmayla ilgili bir hedef koymadım. İlerlemeyi herhangi bir ölçüte bağlı olarak ölçmedim. Hiçbir makale için sözcük sayısı hedeflemedim. Hiçbir zaman " bu sene iki kitap yazacağım" demedim.

Odaklandığım tek şey her pazartesi ve salı makale yazmaktı. Ve bunu 11 aylık programa bağladıktan sonra sonuç 155,000 sözcük oldu. Sistemime ve iş yapma sürecime odaklandım. Sonuçta benzer veya belki de daha iyi sonuçlar elde ettim.

Hedefler yerine sisteme odaklanmak size avantaj sağlar. Neden mi?

 

1 – Hedefler mutluluğunuzu azaltır

Belli bir hedef doğrultusunda çalışırsanız genellikle şunu söylersiniz: "Yeteri kadar mutlu değilim ancak hedefime ulaştığımda mutlu olacağım"

Bu düşünce tarzındaki problem mutluluğunuzu ve başarınızı başaracağınız bir sonraki dönüm noktasının gerisinde tutmanızdır. "Hedefime ulaştıktan sonra mutlu olacağım. Hedefimi gerçekleştirdikten sonra başarılı olacağım"

Çözüm: hedefinizi değil süreci işletin

Bir hedef seçmek omuzlarınıza büyük bir sorumluluk yükler. Bir yılda iki kitap yazmayı hedeflemiş olsaydım sizce ne olurdu? Bu cümleyi yazmak bile beni strese sokardı.

Ancak bizler bunu her zaman yaparız. Kilo vermek, işte başarılı olmak veya çok satanlar listesine girecek bir kitap yazmak için kendimize sürekli gereksiz stresler yükleriz. Büyük ve hayatınızı değiştirecek hedefler koymak yerine bir takım şeyleri basit tutun ve günlük süreçlere ve programınıza odaklanarak stresi azaltın.

Performans yerine uygulamaya odaklanırsanız yaşadığınız andan keyif alırsınız.

 

2 – Hedefler ve uzun vadeli ilerlemeler arasında anlaşmazlıklar çıkar

Hedefinizin uzun vadede sizi motive edeceğini düşünüyor olabilirsiniz ancak bu her zaman doğru değildir.

Maraton için antrenman yapan birini düşünün. İnsanların birçoğu aylarca çalışır ve yarış bittiğinde antrenman yapmayı bırakır. Hedefleri maratonu bitirmektir ve sonunda tamamlamış olurlar. Peki, şimdi ne yapacaklar? Bundan böyle onları motive edecek bir hedefleri yoktur. Bütün performansınızı belli bir hedefe odaklarsanız başardıktan sonra elinizde ne kalır?

Bu bir çeşit yo-yo etkisi yaratır. Uzun vadede bu tarz bir döngü hayatınızı zorlaştırır.

Çözüm: hızlı sonuçlar için ihtiyaçlarınızı devreye sokun

Geçen hafta spor salonunda spor yapıyordum ve sondan bir önceki setimi tamamlamak üzereydim. Tekrarı yaparken kolumda ufak bir sancı oldu. Acı vermiyordu veya yara yoktu. Sadece yorgunluk belirtisiydi. Bir veya iki dakika sonra son seti düşünmeye başladım. Daha sonra bunu başka bir zamanda tamamlayabileceğimi düşündüm ve günü sonlandırdım.

Bunun gibi hedefe dayanan düşünceler çalışmayı tamamlamanızı ve hedefinize ulaşmanızı söyler. Sonuçta bir hedef koyarsanız ve buna ulaşamazsanız başarısız olduğunuzu düşünürsünüz.

Sistem temelli düşünce yapısında devam ederseniz sorun yaşamazsınız. Sistem tabanlı düşüncede belli bir sayıyı tutturmanıza gerek yoktur. Olay sürece bağlı kalmak ve egzersizleri kaçırmamaktır.

Hiçbir egzersizi atlamazsanız uzun vade de daha büyük ağırlıklar kaldırabilirsiniz. İşte bu nedenle sistemler hedeflerden daha değerlidir. Hedefler kısa vadeli sonuçlardır. Sistemler uzun vadeli süreçlerdir. Sonuçta da süreç kazanır.

 

3 – Hedefler, üzerinde kontrol gücünüzün olmadığı şeyleri kontrol etmeniz gerektiğini söyler

İleriyi göremezsiniz.

Ancak her defasında hedef koyarız ve bunu başarmaya çalışırız. İleride nerede olmak istediğimiz ve ne yapmak istediğimizle ilgili planlar yaparız. Yolumuza çıkacak durumları veya koşulları bilmeden hızlı bir şekilde ilerleme kaydetmek için öngörülerde bulunmaya çalışırız.

Çözüm: geri besleme döngüsü oluşturun

İşimle ilgili hesap tablolarını doldurmak için her cuma 15 dakikamı ayırırım. Örneğin bir sütunda dönüşüm oranlarını hesaplarım. Bu rakamlar üzerinde nadiren düşünürüm ancak doğru yolda ilerleyip ilerlemediğimi görmek için her hafta kontrol ederim. Bu rakamlar düşerse internet siteme daha kaliteli içerikler göndermem gerektiğimi anlarım.

Geri besleme döngüsü iyi sistemler kurmak için oldukça önemlidir çünkü farklı birçok parçayı takip etmenize izin verir. İleriyi görmeye çalışmayın ve düzenlemeler yapmanız gerektiği zamanlarda sizi uyaran bir sistem kurun.

Kimse hedeflerin kullanışsız olduğunu söyleyemez. Hedefler süreci planlamak için iyidir ve sistemlerde süreci uygulamak için iyidir.

Hedefler yön belirler ve kısa vadede ileriye doğru gitmenizi sağlar ancak eninde sonunda iyi tasarlanmış sistemler kazanır. Önemli olan bir sisteminizin olmasıdır.