Aşk Hayatınız: Eşiniz varsa, onu başka konularda karşılaşabileceğiniz sorunlara ve sıkıntılara karşı bir sığınak olarak görün. Kaygılarınızı onunla paylaşın çünkü en azından moral bakımından size çok yardım edebilir. Bağlarınızı ve ilişkinizi güçlendirmek için birlikteliğinizi oluşturan değerlere dayanın. Bekarsanız, astral fırsatlar duygusal ve tensel isteklerinizin gerçekleşmesi için elverişli olacaktır. Çok güçlük çekmeden karşınızdakini cezbedebileceksiniz. Aşktaki başarısızlıklarınızla kendinizi bunaltmayın. Aynı durumları yaşamamak için onlardan ders çıkarın.
Sağlığınız: Bu ay sağlığınızda bazı düzelmeler hissedebilirsiniz. Bu durum canlılığınızın artması ile kendini gösterebilir. Düzenli fiziksel etkinlikler için bundan faydalanın. Aynı zamanda beslenmenizi takip edin, özellikle de kalitesine. Doğal kaynaklı daha çok ürün tüketin. Her şeyden önce, kilo verme isteğiyle yemekten yemeğe atlamayın. Vücudunuz düzelmesi zor bir fiziksel travma geçirebilir.
İş hayatınız: Bu ay içerisinde çalışıyorsanız, olayları daha geniş açıdan algılamak için kişisel hırslarınızın sınırlarını geçmek zorunda kalabilirsiniz. İşinizi daha geniş bir perspektife yayın ve bu konudaki verimliliğinizi arttırma yolları hakkında kendinizi sorgulayın. Güzel astral etkiler, olayları başka açıdan görmenizi sağlayacak fikirleri zihninizde canlandırabilir. Karşılaşacağınız durumlar orijinal ve farklı çözümler gerektirecektir. Ortaya çıkan sorunları ele alın. Çözümleri ertelemeyin çünkü daha sonra aynı sorunla karşılaşabilirsiniz.
Maddi durumunuz: Bu ay maddi konuda sizin için elverişli olacak. Faydalı fikirleriniz olacak ve gelirlerinizi arttıracak projeleri geliştirebileceksiniz ! Yeterince motivasyonunuz olduğu zaman, bu konuda bütün inancınızı ve enerjinizi verirseniz, bu dönem astral bakış açısıyla size çok büyük memnuniyetler sağlayacak. Bu durum, ayın ilk yarısında güç kazanmanızı, ikinci yarısında ise bu durumu sürdürmenizi sağlayacak.
Astral belirtiler: Bu ay verecek çok fazla kararınız olacak: bazıları önemsiz fakat bazıları geleceğiniz için her alanda önemli olacak. Yapılacak tüm seçimleri aynı ciddiyetle ele alın çünkü bazı durumlarda başarınız önemsemediğiniz bir detaya bağlı olacak. Aynı zamanda sorunları ve sıkıntıları hafife almayın çünkü yaşam koşullarınızın ilerlemesi ve iyileşmesi, zenginliğinizin artması ya da uzun zamandır hayal ettiğiniz bazı isteklerinizin gerçekleşmesi onlara bağlı olabilir !
Beyin Dalgalarının Keşfi
Tüm insanların duyular ötesi güçleri vardır, bu bir gerçek, ancak bu güçleri geliştirmeden önce, neden beyin dalgalarınızın güçlerini kullanmaya başlamıyorsunuz? Bunu, bilinç durumunuzu kendi iradenizle değiştirerek ve böylece titreşim seviyenizi yükselterek yapabilirsiniz.
Beyin Dalgalarının Gücü
Beyin, henüz gizemi tam olarak çözülememiş bir organdır. Nitekim, anatomisini ve kimyasal işleyişini mükemmel derecede bilsek de gerçek kapasitesi halen keşfedilmeyi bekliyor.
Gerçekten de beyin farklı tipte bir takım dalgalar yayıyor ve yeni dalgaları keşfetme olasılığımız da var. Zaten bildiğimiz dalgaların gücünün henüz bulunmayı ve üzerinde çalışılmayı bekleyen dalgaların güçlerine dair aşağı yukarı fikir edinmemize yetecek kadar olağanüstü olduğunu söyleyebiliriz.
Alfa, Beta, Teta, Delta, Gamma dalgaları
Şimdilik, göreceli olarak iyi bildiğiniz 5 dalga tipi mevcut:
- Gama
- Beta
- Alfa
- Teta
- Delta
Tanımlanan dalgalar hakkında yürütülen birçok araştırma, bu dalgaların farklı frekanslarda titreştiğini ortaya koydu. Her beyin dalgası tipi, yapay veya doğal şekilde tetiklenebilen bir mental durum ile ilişkilendirilir.
Beynimiz bu şekilde, bir elektroansefalografi (EEG) ile ölçülen elektrik dalgaları üretir. Bu sinir akışı, saniyede bir impülsiyona karşılık gelen Hertz (Hz) biriminden hesaplanan ve değişiklik gösterebilen özel bir ritme sahiptir.
1. Gama dalgaları 35 - 80 Hertz arasında bir frekansta gidip gelirler ve büyük çaplı zihinsel yansımalar ile ilişkilendirilirler.
2. Beta dalgaları 12 - 45 Hertz arasında bir frekansta gidip gelirler ve normal bekleme haliyle, yani günlük mental durumla ilişkilendirilirler.
3. Alfa dalgaları 8 - 12 Hertz arasında bir frekansta gidip gelirler ve meditasyon, görsel canlandırma ve pozitif düşünce gibi uygun yöntemlerle sağlanan rahatlama durumu ile ilişkilendirilirler. Entelektüel ve el işlerine yönelik öğrenim olanaklarını artırırlar.
4. Teta dalgaları 4 - 8 Hertz arasında gidip gelirler ve çok derin meditasyon ve rahatlama durumları ile ilişkilendirilirler. Normal bekleme durumunda çözümlenemeyen sorunların çözümlenmesini sağlarlar.
5. Delta dalgaları 0,1 - 4 Hertz arasında bir frekansta gidip gelirler ve derin uyku durumu ile ilişkilendirilirler.
Beyin dalgaları hakkındaki bilimsel gelişmeler
Beyin dalgaları üzerine araştırma, Gray Walter adında bir nörolog hekimin önderliğinde, 1940'lı yıllarda başlayan deneylere dayanır. Gray Walter, bir flaş ışığının beyin dalgalarındaki değişimler üzerindeki etkisini araştırmıştır.
Bir stroboskop, hızı ayarlanabilecek şekilde, dönüşümlü olarak ışıklı ve karanlık ortam üreten bir aralıklı ışık kaynağını kullanan bir cihazdır.
Bu şekilde Gray Walter, beynin stroboskop ışığının frekanslarına göre farklı frekanslarda dalgalar yaydığını fark etmiştir.
Ardından, 60'lı yıllarda yapılan çalışmalar ile Alfa ve Teta gibi bazı dalgaların anksiyeteyi azalttıkları, korkuları yok ettikleri ve derin gevşeme durumları oluşturduklarını göstermiştir.
Daha sonraları, beyin dalgalarının bu frekans değişimlerinin tetiklenmesi için cihazlar geliştirilmiştir. Bununla birlikte, belli bazı teknikler sayesinde, kendi başımıza farklı tipte beyin dalgaları üretebilir ve bu dalgalardan faydalanabiliriz.
Bir kişisel gelişim günlüğü nasıl tutulur
Bir günlük tutmak, nasıl tutacağınızı, düzenleyeceğinizi ve kullanacağınızı bilmeniz durumunda, yaşamınızda ilerleme kaydetmeniz için çok etkili bir yöntemdir. Bunu başarırsanız, günlük yaşamınızda çok faydasını görürsünüz.
Kişisel gelişim günlüğünün prensipleri
Günlüğünüzü alışıldık, klasik şekilde tutarsanız, size çok fazla bir yardımı dokunmaz veya onun kişisel gelişiminizin hizmetinde bir müttefikiniz olması için çok uzun zaman gerekir.
Nitekim, genellikle günlük tutan insanlar, düşüncelerini, görüşlerini, tepkilerini ve fark ettikleri olayları akıllarına geldiği şekilde, çalakalem yazarlar! Tüm eylemlerinizin yöntemsel bir değerlendirmesinden ziyade bir romana benzer.
Hayatınızı gerçek anlamda değiştirmenizi sağlayacak bir günlük tutmak istiyorsanız, başka bir yöntemi benimsemeniz gerekecek.
Yapılacak ilk şey, yaşama dair projenizi, hayatınızda yapmak istediğiniz şeyi kaleme almak. Kişisel girişiminize bir yön vermeniz gerekiyor; çünkü bu şekilde çalışmanızı kendi üzerinize odaklayacaksınız. Yaşamınıza nasıl yön vereceğinizi ve yaşamınızdan beklediklerinizi kabaca yazarak, bir kaç satırda kendi üzerinize odaklanabilirsiniz. Hayatı çok fazla ayrıntı ile zorlaştırmayın; zira ayrıntılar gerekli zamanda gelecekler ve siz onları ilerlemenizin seyrine göre kaleme alacaksınız.
Form– Para– Aşk
Hayatınızı kolaylaştırmak için kişisel gelişim günlüğünüzü arzunuza göre üç (veya daha fazla) kısma ayırma kararı alabilirsiniz. Bu üç kısım şöyle olabilir:
- Form
- Para
- Aşk
- veya istediğiniz başka konular.
Ardından, düzenli aralıklarla (her gün, iki günde bir, üç günde bir, ama haftada en az bir defa), en son yazdığınızdan beri geçen zamanda bu alanlarda yaptıklarınızı yazın.
Sonrası gayet basit:
- Elde edilen veya elde edilmeyi bekleyen gelişmeleri not alın.
- Günlüğünüzü bir sonraki elinize alışınıza dek bu yönde tamamlamanız gereken eylemlere başlayın ve bu şekilde devam edin.
Neden bir günlük tutulmalı?
Günlüğünüzü kendinizi daha iyi tanımak, duygularınızı kontrol etmek ve kişisel kapasitelerinizi kullanmak için kullanın. Günlüğünüzü düzenli olarak tuttuğunuz sürece, kapasitelerinizin ortaya çıktıklarını göreceksiniz.
Günlüğünüz, gelişim yolunda yer işaretlerine sahip olmanızı ve işaretlere göre aşılacak yolu ve takip edilecek yönü kaybetmemenizi sağlar. Günlüğünüzü, ilerlemek için üzerine dayanacağınız bir baston, bir rehber gibi kullanın.
Daha iyi bir dünya yaratma gücüne sahipsiniz
Çoğunlukla, haberleri televizyonda izlerken, radyoda dinlerken, gazetelerden okurken veya İnternet üzerinden takip ederken, gerek doğadan gerekse insanlardan kaynaklanan felaketlerden bahsedildiğini duyar ve endişe duyarız.
Herkes olayların akışını değiştirebilir
Çoğunlukla, bu gibi durumlarda, üzüntümüzün kaynağı söz konusu dramatik durumun ciddiyetinden değil, bazı insanların diğer insanlara, hayvanlara ve doğaya gösterebildikleri acımasızlıktır. Üstelik, çoğunlukla, kendimizi çaresiz hissederiz ve hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimiz kanaatine varırız.
Oysa öyle değil; çünkü biz hepimiz, çok yüksek geliriniz olmasa da, mütevazı bir yaşam sürseniz de, cumhurbaşkanı veya milyarder olmasanız da, siz de dâhil, daha iyi bir dünya yaratma gücüne sahibiz.
Herkes kendi seviyesinde, adil, iyi ve yapıcı eylemler, sözler ve düşünceler ile olayların akışını değiştirebilir.
Dünyayı daha iyi kılmak, para, şans, iktidar meselesi değildir. İyi niyete bağlıdır. Sıfırdan bir yerlere gelen büyük insanlar, bu düşünce yapısını benimseyerek büyük işler gerçekleştirdiler. Başlangıçta mütevazı koşullara sahip olsalar da, örneğin Gandhi gibi, yaşamları tevazu, iyilik ve şiddet karşıtlığına birer örnek oldu.
Merak etmeyin: Dünyayı değiştirmek için Gandhi olmanız gerekmiyor, kendiniz olun yeter. Bunun için içinizdeki iyi ve ilerleme sağlayacak olanı mümkün olduğunca sık ifade edin.
Zaman kayıplarından, olumlu bir anlamı olmayan boş laflardan kaçının. Dünyayı yapıcı bir şekilde etkilemek için her fırsatta pozitif düşüncelerin muhteşem gücünü kullanın.
Böylece, çevrenizde pozitif titreşimler oluşturarak kendiniz ve çevrenizdekilere yardım edersiniz. Bu pozitif titreşimler, para, aşk, şans, tüm arzuların gerçekleşmesi gibi tüm alanlarda istediklerinizi size doğru çekecektir. İyilik İyiliği çeker. Bundan umduğunuzdan çok daha fazla fayda göreceksiniz.