Şirketinizin gerçek değerlemesi yatırımcıların biçtiği değer olmayabilir. Bu durumda gerek yatırımcıların gerekse girişimcilerin yeterince rasyonel davranmadığı bir piyasada doğru değerleme nasıl yapılabilir?
Nokta-kom balonu sırasında 3COM adlı ağ çözümleri geliştiricisinin alt şirketi olan ve halka arz edilen Palm, kısa sürede 3COM'un toplam pazar değerinin birkaç katı değerlemeye ulaştı ve ana firmanın Palm harici tüm faaliyetlerinin değerlemesini negatif değerlere çekti. Bu zaman dilimi aşıldığında ise Palm'ın hisse değerleri halka arz değerinin altıda birine kadar geriledi. Elbette piyasalarda "balonlara" çok sık rastlamıyoruz ancak bu durum yatırımcıların gerektiği kadar rasyonel davrandığı anlamına gelmiyor. Her ne kadar gerçeklik "balon" zamanlarındaki kadar kötü olmasa da, girişimlerin değerlemelerinin zaman içindeki değişimine baktığımızda mantık yoluyla açıklanamayacak değişimler görülüyor.
Balon zamanları o kadar sıkıntılı ki, bu tip zamanları yaşarken normal şartlar altında imkansız görünen her durum bir şekilde açıklanıyor ve şirketler bir iş planı bile olmadan halka arz edilebiliyor. Tabii günümüzde hem girişimciler hem de yatırımcılar artık daha bilinçli ve temkinli davranıyor. Yine de halka arz edilen girişimlerin hisse fiyatlarının zaman içinde şaşırtıcı hareketler gerçekleştirmesi, akıllara yatırımcıların değerleme işinde rasyonel davranıp davranmadığı sorusunu getiriyor.
Tıpkı herkes gibi yatırımcılar da herhangi bir konuda hata yapabilir ve şirketinizin değerini azımsayabilir ya da gerçeklikten daha yüksek biçimde görebilir. Bu durumda size düşen, şirketinizin gerçek değerini ölçümleyecek, içinde çalışacağınız endüstriye ilişkin değerleri tespit etmek ve yatırımcıya gitmeden önce kendi değerlemenizi gerçekleştirmektir. Sizin bulacağınız değerin gerçekliği yansıtması olasılığı elbette yatırımcının bulacağı değerin gerçekliği yansıtma olasılığından çok da yüksek olmayacaktır. Ancak ne olursa olsun kendi değerlemeniz konusunda bir fikriniz olması sizi avantajlı duruma getirir ve şirketinizi yanlış değerleme mağduru olmaktan kurtarır.
Bir şirketin nasıl değerlemeye tabi tutulacağı sektörden sektöre değişse de bazı temel kriterler birtakım sorulara cevap verebilir. Sormanız gereken sorulardan bazıları ürününüzün/hizmetinizin ne kadar işlevsel olduğu, cevap sunmak istediğiniz sorunun/ihtiyacın ne kadar bir büyüme potansiyeline sahip olduğu, sürdürülebilir büyümenin sağlanıp sağlanamayacağı, müşteri sadakati beklentisinin hangi oranda olduğu gibi sorular olabilir. Tıpkı felsefede olduğu gibi girişimcilikte de doğru soruları sormak sizi daha faydalı bir yola sürükler. Bazı sorunların cevabını siz tam olarak bilemeseniz de sektör göstergeleri üzerinden yaklaşık değerler elde edebilir ve değerlemenizi bu göstergeler üzerinden ortalama biçimde gerçekleştirebilirsiniz. Kendinize sorabileceğiniz bazı diğer sorular hakkında fikir almak için B2B girişimler domino etkisinden nasıl kaçınabilir? adlı yazımıza göz atabilirsiniz.
Eğer bir yatırımcı değerlemenizi yüksek bulduysa kriterlerinizi gözden geçirmeden önce başka yatırımcılara da danışmanızı ve başta değer önerileriniz olmak üzere iş planınızın ögelerini yatırımcılara (ve elbette kendinize) doğru biçimde aktarabildiğinizden emin olmalısınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder